top of page

Bedensel Belirti BozukluÄŸu

Bedensel belirti bozukluÄŸu, bedensel belirtilerle ilgili aşırı düÅŸünce, duygu ve/veya davranışların eÅŸlik ettiÄŸi bir veya daha fazla bedensel belirtiyle karakterize bir bozukluktur.

​

Bedensel belirti bozukluÄŸunda iki temel özellik vardır:

  • Uzun süredir devam eden ve sıkıntıya veya psikososyal bozulmaya neden olan bir veya daha fazla mevcut bedensel belirti.

  • Bedensel belirtiler veya saÄŸlık sorunlarıyla ilgili aşırı düÅŸünceler, endiÅŸeler veya davranışlar.

​

Bedensel belirti bozukluÄŸunda yaygın olan bedensel belirtiler ÅŸunları içerir:

  • AÄŸrı belirtileri – Eklem aÄŸrısı, bacak/kol aÄŸrısı, sırt aÄŸrısı, baÅŸ aÄŸrısı, göÄŸüs aÄŸrısı, karın aÄŸrısı, idrarda yanma ve yaygın aÄŸrı

  • Spesifik olmayan belirtiler – Yorgunluk, senkop ve baÅŸ dönmesi

  • Sindirim sistemi belirtileri – Bulantı, kusma, karın aÄŸrısı, ÅŸiÅŸkinlik, gaz ve ishal

  • Kardiyopulmoner belirtiler – GöÄŸüs aÄŸrısı, nefes darlığı ve çarpıntı

  • Nörolojik belirtiler – Hareket bozuklukları, duyu kaybı, güçsüzlük ve felç

  • Üreme organı belirtileri – Disparoni, dismenore ve erektil disfonksiyon

​

Genel yetiÅŸkin popülasyonda somatik belirti bozukluÄŸunun yaygınlığı %5-7 civarında olabileceÄŸi tahmin edilmektedir. Bu bozukluk çocuklukta, ergenlikte veya yetiÅŸkinlikte baÅŸlayabilir. Kadınlar erkeklerden daha fazla bedensel belirti bildirme eÄŸilimindedir. Son dönem çalışmalarda10:1’lik bir orandan bahsedilmektedir.

Bedensel belirti bozukluÄŸu, bedensel belirtileri açıklayan genel bir tıbbi hastalıkla birlikte veya onsuz ortaya çıkabilir. Kanser veya kalp hastalığı olan hastaların %15’inde ve irritabl bağırsak sendromu veya fibromiyaljili hastaların %26’sında bedensel belirti bozukluÄŸu saptanmıştır. Önemli bir genel tıbbi bozukluÄŸu olan hastanın aynı zamanda bedensel belirti bozukluÄŸuna sahip olup olmadığını belirlemenin anahtarı, tıbbi hastalığa karşı zihinsel, duygusal ve davranışsal tepkilerin, bu tıbbi bozukluÄŸu olan diÄŸer hastaların çoÄŸuna kıyasla aşırı olup olmadığını belirlemektir.

 

Günlük yaÅŸamımızda yüklendiÄŸimiz ruhsal stres bazen kendini bir bedensel belirti olarak ifade eder. ÇoÄŸunlukla rahatsızlık veren bu belirtiler için tıbbi yardım arama davranışı içine gireriz. Herhangi bir fiziksel hastalıktaki belirti makul olabilecek bir ilgi konusu olurken, bedensel belirti bozukluÄŸunda bu fiziksel belirtiler gereÄŸinden fazla odak noktası haline gelir. Bazen bu durum artan tıbbi ziyaretlere, gereksiz tıbbi testlere ve komplikasyonlara neden olabilecek gereksiz giriÅŸimlerle sonuçlanır.

 

Ağır hastalar arasında, fiziksel belirtiler hastanın kimliÄŸinin merkezi bir özelliÄŸi haline gelebilir ve kiÅŸilerarası iliÅŸkilere hakim olabilir. KiÅŸinin psikososyal ve fiziksel iÅŸlevselliÄŸi azalır ve hastanın engelliliÄŸi ailelere önemli bir yük getirir.

 

Bedensel belirti bozukluÄŸunun yönetimi, hastaya özel çok yönlü bir yaklaşım gerektirir. Tedavide hasta hekim iletiÅŸiminin ön planda olduÄŸu psikoterapi seçenekleri ve bazı durumlarda farmakoterapi önerilmektedir. Bedensel belirti bozukluÄŸunu yönetmedeki birincil amaç, belirtileri tamamen ortadan kaldırmak yerine, saÄŸlık kaygısını ve belirtilerle ilgili davranışları azaltmayı içeren fiziksel belirtilerle baÅŸa çıkmayı saÄŸlamaktır. Bu hedefin bir parçası olarak, kiÅŸilerin mesleki ve kiÅŸilerarası iÅŸlevselliÄŸi geliÅŸtirmeye çalışmalıdır. SaÄŸlıklı bir yaÅŸam tarzı, fiziksel, sosyal ve uyku hijyeni, düzenli egzersiz ve hobileri yerine getirme gibi diÄŸer aktiviteleri teÅŸvik etmek faydalıdır.

 

Hastalık Anksiyetesi Bozukluğu (Hipokondriyazis)

Daha önceleri hipokonriazis olarak adlandırılan hastalık anksiyetesi bozukluÄŸu, bir hastalığın varlığını destekleyecek tıbbi bir kanıt olmasa bile, fiziksel belirtilerin ciddi bir hastalığın belirtileri olduÄŸuna dair aşırı endiÅŸe ile karakterizedir. KiÅŸinin esas yakınması fiziksel belirtilerden çok hasta olma endiÅŸesidir. Ciddi bir hastalığa yakalandığı veya ciddi bir hastalığını geliÅŸeceÄŸi konusunda gerçekçi olmayan bir korkuları vardır. Bazıları korkularının mantıksız veya temelsiz olduÄŸunu fark edebilir. Yine de korkularını kontrol etmekte yetersiz kalırlar.

Bu bozukluk herhangi bir yaÅŸta baÅŸlayabilir, ancak en yaygın baÅŸlangıç yaşı erken yetiÅŸkinliktir. Erkeklerde ve kadınlarda eÅŸit olarak görülür.

Tedavide hastanın ÅŸikâyetlerini ciddiye almak ancak gereksiz tetkikten kaçınmak gerekir. Farmakoterapi özellikle anksiyetenin hafiflemesine yardımcı olabilir. Ä°yi bir terapi desteÄŸi ile bedensel belirtilerin yanlış yorumlanması, uyumsuz davranış ve biliÅŸsel kalıpların tanımlanması, belirtiler ve psikolojik sıkıntı hali için alternatif açıklayıcı modellerin oluÅŸturulması ve belirtilerle baÅŸa çıkma yöntemlerinin geliÅŸtirmesi saÄŸlanabilir.

​

bottom of page